Veri Bilimi Okulu

Yapay Zeka ve Demokrasinin Gizli Krizi: Orta Sınıfın Çöküşü Neden Hepimizi İlgilendiriyor
Yapay Zeka ve Demokrasinin Gizli Krizi: Orta Sınıfın Çöküşü Neden Hepimizi İlgilendiriyor
yapay_zeka_ortra_sinif_krizi_960x640_kapak

Loading

Yapay zeka devrimi hakkında konuşurken çoğumuz aynı kaygıları dile getiriyoruz: “İşimi kaybedecek miyim? Çocuklarım ne iş yapacak? Robot beni değiştirecek mi?” Ancak bu endişeler, aslında çok daha büyük bir krizin sadece görünen yüzü. Yapay zeka sadece orta sınıfın işini elinden almıyor; aynı zamanda dolaylı olarak orta sınıfı zayıflatarak demokrasinin de altını oyuyor. Çünkü işleyen, sağlıklı bir demokrasi geniş bir orta sınıfa dayanır.

Aşağıda kaynağını verdiğim YouTube videosundan bir blog yazısı hazırladım. Yazının odak noktasında Amerika olsa da bunu rahatlıkla Avrupa, Türkiye ve dünyanın kalınına uyarlayabilirsiniz. Çünkü sadece Amerika’ya has bir dönüşün değil bu. Keyifli okumalar…

Orta Sınıfın Sessiz Çöküşü

2024 yılında Amerika’nın en büyük dört teknoloji şirketi, yapay zeka alanındaki ilerlemeleri sayesinde yaklaşık 268 milyar dolar kar elde etti. Amazon ve Microsoft analistlerin beklentilerini aştı. Ancak bu karlar, yüz binlerce işçinin işten çıkarılması pahasına geldi. Microsoft tek başına 6.000 çalışanını işten çıkardığını açıkladı. Meta, Google ve Amazon onbinlerce kişiyi işten çıkarırken, bu kararları “yapay zeka verimliliği” gerekçesiyle açıklıyorlar.

Bu sadece bir teknoloji hikayesi değil; bu bir demokrasi hikayesi. Çünkü işten çıkarılan bu insanlar, Amerikan orta sınıfının omurgasını bir kısmını oluşturan beyaz yakalı çalışanlardı. Muhasebeciler, öğretmenler, gazeteciler, hukuk asistanları, finansal analistler… Tarihsel olarak demokratik katılımın en aktif savunucuları olan bu meslek grupları, şimdi yapay zeka tarafından tehdit altında.

Demokrasinin Gizli Motoru: Orta Sınıf

Demokrasi teorisyenleri uzun zamandır bilir: Güçlü bir demokrasi, güçlü bir orta sınıf gerektirir. Neden?

Orta sınıf, hem ekonomik hem de politik anlamda denge sağlayan bir tampon görevi görür. Yeterli geliri olan, eğitimli ve organize olabilen orta sınıf, hem aşırı zenginlerin oligarşik eğilimlerine hem de yoksulluğun getirdiği popülist radikalizme karşı demokratik kurumları korur.

Amerika’da orta sınıf, 1980’de ülke servetinin %62’sine sahipken, 2023’te bu oran %43’e düştü. Aynı dönemde en zengin %10’luk dilim, toplam servetin %70’ini kontrol eder hale geldi. Bu sadece bir ekonomik değişim değil; demokratik katılımın temellerinin sarsılması anlamına geliyor.

Çünkü orta sınıf şunları sağlar demokrasiye:

Ekonomik Bağımsızlık: Orta sınıf üyeleri, temel ihtiyaçları karşılandığı için politik kararları kişisel çıkarları değil, toplumsal değerleri temelinde verebilir. Ekonomik kaygıları olan bireyler ise genellikle kısa vadeli, popülist vaatlere daha açık hale gelir.

Eğitim ve Bilgi: Orta sınıf meslekleri genellikle yüksek eğitim gerektirir. Eğitimli vatandaşlar, karmaşık politik konuları anlayabilir, manipülasyona karşı daha dirençli olur ve eleştirel düşünme becerileri geliştirir.

Sivil Katılım: Orta sınıf, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve yerel yönetimlere en aktif katılımı sağlar. Zaman ve kaynak açısından bu faaliyetlere katılabilecek durumda olan bu grup, demokrasinin günlük işleyişini sürdürür.

Sosyal Mobilite: Orta sınıf, “Amerikan Rüyası”nın somut temsilcisidir. Çalışarak ve eğitimle sosyal merdiveni tırmanabileceğine inanç, sistem meşruiyetini korur. Bu inanç sarsıldığında, alternatif sistemlere olan ilgi artar.

Yapay Zeka: Demokrasinin Görünmez Düşmanı

Yapay zeka, orta sınıf mesleklerini hedef alarak bu dört temel direği birden sarsıyor. McKinsey’in 2024 raporuna göre, beyaz yakalı işlerin çalışma saatlerinin %15-30’u 2030’a kadar otomatikleştirilebilir. Ancak bu sadece verimlilik meselesi değil; demokratik yapının çözülmesi meselesi.

Hukuk Sektörü: Hukuk asistanları ve paralegal’lar, demokratik süreçlerin kilit aktörleridir. Mahkemelerde, hak arama süreçlerinde, hukuki danışmanlıkta orta sınıf vatandaşların haklarını korurlar. AI platformları artık sözleşme hazırlıyor, içtihat analizi yapıyor. Bu mesleklerin yok olması, hukuki hizmetlerin sadece zenginlerin erişebileceği bir alan haline gelmesi demek.

Gazetecilik: Yerel gazeteciler, demokratik hesap verebilirliğin bekçileridir. Associated Press gibi medya kuruluşları artık AI ile otomatik haber üretiyor. Ancak yerel politikacıları takip eden, belediye meclisi toplantılarını rapor eden, okul kurulu kararlarını sorgulayan gazeteciler olmadan, demokratik şeffaflık nasıl sağlanacak?

Eğitim: Öğretmenler sadece bilgi aktarımı yapmaz; demokratik değerleri, eleştirel düşünmeyi, toplumsal katılımı öğretir. Khan Academy gibi AI destekli platformlar bireysel öğretimi üstlenirken, toplumsal öğrenme ve demokratik sosyalleşme süreçleri zayıflıyor.

Finans: Finansal analistler ve danışmanlar, orta sınıf ailelerin ekonomik güvenliğini sağlar. Emeklilik planlaması, yatırım danışmanlığı, kredi değerlendirmesi… AI algoritmaları bu işlevleri üstlenirken, orta sınıfın ekonomik okuryazarlığı ve finansal bağımsızlığı tehlike altında.

Kariyer Merdiveninin Yıkılışı

Daha kritik olan ise, yapay zekanın sadece mevcut işleri ortadan kaldırmaması, aynı zamanda kariyer ilerlemesinin de dinamiklerini bozması. Geleneksel orta sınıf meslek yolu şöyleydi: Giriş seviyesinde başla, deneyim kazan, yüksel, uzmanlaş, liderlik pozisyonlarına geç. Bu süreç, bireylerin hem ekonomik hem de sosyal sermayelerini artırmalarını sağlıyordu.

Ancak AI, giriş seviyesi pozisyonları ortadan kaldırarak bu merdiveni tepeden yıkıyor. Junior developer’lar GitHub Copilot ile değiştiriliyor, muhasebe asistanları AI platformları ile, hukuk asistanları otomatik belge hazırlama sistemleri ile… Giriş basamakları olmadan nasıl uzman olunacak? Uzman olmadan nasıl lider olunacak?

Bu sadece bireysel bir trajedi değil; demokratik liderliğin de krizi. Orta sınıf meslekleri, yerel siyasetin, sivil toplumun, demokratik kurumların liderlerini yetiştiren okullardı. Belediye başkanları, okul kurulu üyeleri, sivil toplum örgütü liderleri çoğunlukla bu mesleklerden geliyordu.

Servet Yoğunlaşması ve Oligarşi Riski

Yapay zeka devrimi, servetin daha da yoğunlaşmasına neden oluyor. 1979-2022 arasında ABD’de işgücü verimliliği %64.6 artarken, ortalama işçi ücretleri sadece %17.3 arttı. AI bu dengesizliği daha da derinleştiriyor, çünkü şirketler daha az işçi ile daha fazla değer üretebiliyor.

Sonuç?

Sermaye, emeğin çok daha fazla payını alıyor.

AI teknolojilerini kontrol eden şirketler – Google, Microsoft, Amazon, Meta – astronomik karlar elde ederken, orta sınıf çalışanlar işsiz kalıyor ya da düşük ücretli, güvencesiz işlere mahkum oluyor.

Bu durum, demokrasi için kritik bir tehdit oluşturuyor. Tarih boyunca, aşırı servet yoğunlaşması oligarşilere, otokrasiye, demokrasinin çöküşüne yol açmış. Zengin elit, politik süreci domine etmeye başlar, orta sınıfın sesi bastırılır, demokratik kurumlar işlevsizleşir.

Toplumsal Sözleşmenin Çözülüşü

Orta sınıfın zayıflaması, Amerika’nın temelindeki toplumsal sözleşmeyi de sarsıyor. Bu sözleşme şöyle: Çalış, eğitim al, kurallara uy, vergini öde; karşılığında ekonomik güvenlik, sosyal mobilite ve demokratik katılım hakkı al.

Ancak bu sözleşme artık işlemiyor. Eğitim alan, çalışkan, kurallara uyan insanlar AI nedeniyle işlerini kaybediyor. Sosyal mobilite durdu, orta sınıf yaşam standardı eriyor, demokratik katılımın maliyeti artıyor.

Bu sözleşmenin çökmesi, demokratik meşruiyeti de sarsıyor. İnsanlar sisteme olan inançlarını kaybettikçe, alternatif sistemlere – otoriterlik, popülizm, radikalizm – yöneliyor. Son yılların politik polarizasyonu, bu sürecin bir yansıması.

Görünmez Kriz, Görünür Sonuçlar

İşte bu yüzden yapay zeka krizini sadece istihdam penceresi ile değerlendirmek yetersiz. Bu bir demokrasi krizi. Orta sınıfın çöküşü, demokratik kurumların temellerini sarsuyor:

  • Seçimler: Ekonomik kaygısı olan seçmenler, uzun vadeli demokratik değerler yerine kısa vadeli popülist vaatlere oy veriyor.
  • Sivil Toplum: Ekonomik baskı altındaki orta sınıf, sivil toplum faaliyetlerine katılım için zaman ve kaynak ayıramıyor.
  • Medya: Yerel gazetecilik çökerken, demokratik hesap verebilirlik zayıflıyor.
  • Eğitim: AI’ın eğitimi dönüştürmesi, demokratik sosyalleşme süreçlerini de etkiliyor.
  • Hukuk: Hukuki hizmetlerin elitistleşmesi, adalete erişimi kısıtlıyor.

Çözüm: Yapay Zeka Çağında Demokrasiyi Korumak

Bu krizi çözmek için radikal düşünmek gerekiyor:

1. Universal Basic Income (UBI): Orta sınıfın ekonomik güvenliğini korumak için AI’ın ürettiği değerden toplumsal pay alınmalı.

2. AI Vergisi: Teknoloji şirketlerinden alınacak AI vergisi ile eğitim, sağlık, sosyal güvenlik sistemleri güçlendirilebilir.

3. Demokratik AI Yönetişimi: AI teknolojilerinin gelişimi ve kullanımı demokratik denetime tabi tutulmalı.

4. Yeniden Eğitim Programları: Orta sınıf meslekleri için büyük çaplı dönüşüm programları başlatılmalı.

5. Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: Demokratik katılımı artıracak sivil toplum faaliyetleri desteklenmeli.

Sonuç: Bir Seçim Yapma Zamanı

Yapay zeka devrimi kaçınılmaz. Ancak bu devriminin toplumsal sonuçları kaçınılmaz değil. Orta sınıfın çöküşüne ve demokrasinin zayıflamasına seyirci kalabiliriz ya da bu teknolojiyi demokratik değerleri güçlendirecek şekilde yönlendirebiliriz.

Seçim yapmak zorundayız: AI’ın oligarşik bir geleceğe yol açmasına izin mi vereceğiz, yoksa bu teknolojiyi daha eşitlikçi, daha demokratik bir toplum inşa etmek için mi kullanacağız?

Bu sadece teknologların, politikacıların ya da CEO’ların vereceği bir karar değil. Bu, hepimizin vereceği bir karar. Çünkü demokrasi, sadece orta sınıfın değil, hepimizin ortak mirası.

Kaynaklar:

0

Bir yanıt yazın

Password Requirements:

  • At least 8 characters
  • At least 1 lowercase letter
  • At least 1 uppercase letter
  • At least 1 numerical number
  • At least 1 special character